
Senin bu duruşun, ve Eski Datça’ya kazandırdığın bu mekan yalnızca bir vizyon değil, yankısı yüreklerde çarpan bir vicdan haykırısıdır..
Eski Datça’nın taşlarına sinmiş yüzyıllık suskunluk, yaseminlerin ürkek kokusu, nar çiçeklerinin uyanışıdır..
Şimdi hepsi, betonun, yozlaşmanın, kolay kazanma hesaplarının hoyrat eliyle boğuluyor; ranta kurban edilen hafıza, susturulmuş bir ağıt gibi yankılanıyor o dar sokaklarda..
Bu, bir türlü durdurulamayan kıyıma karşı, sanatı örüp, kültürü bir kalkan gibi kuşanıp, rantın ve yıkımın karanlığını bir fırça darbesiyle aydınlatmaktır..
Bu, şiirin sessizliği ve büyüsü ile çürümüş ve her yere bulaşmış gürültüyü dindirmektir..
Bu bir tercih değil; insan kalmanın, kök salmanın, belleğe sahip çıkmanın zarif ama ısrarlı bir çabasıdır..
Betonlaşan vicdanlara karşı yeşeren bir direniş, yok edilen geçmişe karşı belleğin onurlu hatırlatmasıdır seninki..
Emeğinize, yüreğinize sağlık..
Kentleri kurtaranlar, yalnızca kahraman değil; yıkıntılar arasında güzelliği görebilen, direnişi estetikle yoğurabilen gerçek sanatçılardır..
Direnişinize selam olsun..