Uzun zamandır geçmişe yönelik bir şey yazmadım.
Fakat bugün Kasımpaşa mahalle muhtarımızın: "Whatsapp’tan tebiligatınız var" bildirimi üzerine muhtarımızın yanına gittim.
Muhtar Hanım: “Ulvi Bey bildirim yaptğımız tabilgat 30 Eylül 2025 Tarihli tebligattı, bugün bir tebligat daha geldi” dedi.
İçimden: “Bir yerlerden bize para-pul gelmeyeceğine göre , gene haber ile ilgili tebligat yönünden varsıllaştın! Hadi gene iyisin Ulvi..!” dedim.
Muhtar Hanımın yanında gelen tebligatları açtım:
İlki Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’ndan
İkincisi ise Menemen 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nden
Bu yazımda ilk tebligatla yarın da diğer tebligat ile ilgili bilgi vereceğim okurlarıma ve Menemen Halkına…
Uzaklardan Alanya’dan gelene bir göz atalım birlikte…
.jpg)
Müşteki: İbrahim Atmaca Menemen’de ikamet eder.
Vekili : Av. Kadir Hakan Koyunoğlu, İzmir.
.png)
Şüpheli : Ulvi Tanrıverdi Menemen’de ikamet eder.
Suç: Sesli Yazılı ve Görüntülü bir ileti ile hakaret, hakaret, kişisel verileri, hukuka aykırı olarak elegeçirmek veya yaymak.
Suç Tarihi ve Yeri: 2024 ANTALYA/ALANYA
Yukarıdaki bu bölümü okuyunca insan şaşırıyor, müşteki Menemen’de yaşıyor, Avukat İzmir’den, Şüpheli bendeniz de Menemen’de…
Suç Yeri niye Alanya?
“Sesli Yazılı ve Görüntülü bir ileti ile hakaret, hakaret, kişisel verileri, hukuka aykırı olarak elegeçirmek veya yaymak.” Gibi bir suç işlediysem.
Bu suçu ya Çağrı Haber gazetesi’nde, ya da sosyal medya hesaplarımdan birinde yazılı olarak haber geçmiş olmam gerekir.
Ya da Radyo Çağrı’da sözel olarak bu haber yayınlanmış olmalı….
Suç Menemen’de işlenmiş, şüpheli Menemen’de yaşıyor, müşteki de Menemen’de ANTALYA/Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı’na neden suç duyurusunda bulunuyor anlamadım…
Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı “Soruşturma Evrakı”nı incelemiş:
“Yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı müşteki’nin 16.09.2024 tarihli mürecaatında özetle gazetecilik yaptığını, şüphelinin sahibi olduğu Menemen Haber isimli haber sitesinde 2024 Yılı Şubat ayında kendisinin yer aldığı fotoğraf kullanılarak haber yapıldığını, bu haberde Erzurum Hınıs Hakimliğince thdit, Kocaeli Mahkemelerince Dolandırıcılık ve İstanbul Mahkemelerince Dolandırıcılık suçlarından 5 Yıl hapis Cezası aldığı ve aranması sebebiyle Menemen Emniyet ekiplerince yakalandığı şeklinde asılsız haberler yapıldığını, söz konusu mahkemelerden aldığı bir ceza olmadığını, haberde ise yakalandığı şeklind yazılarak itibarzsızlaştırıldığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan ettiği…” diyerek benim savunmama geçiyor.
Öncelikle burada geçen önemli iki konu var.
Biri; “Yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı müşteki’nin 16.09.2024 tarihli mürecaatında özetle gazetecilik yaptığını…” belirtmiş…
Bunu bir soralım bakalım belki öğreniriz:
Müşteki İbrahim Atmaca
1.Hangi Gazetenin imtiyaz sahibisiniz?
2.Hangi Haber Sitesinin Yasal Sahibisiniz?
Böyle bir şey yoksa sorularımızı devam edelim.
3.Türkiye’de yayımlanan gazete, dergi ve haber ajansı’nda mı çalışıyorsunuz?
4.RTÜK’ten lisanslı bir Radyo ya da Televizyon kuruluşunun Yönetim Kurulu Başkanı ya da çalışanı mısınız?
Bu konuda bizi ve kamuoyunu bilgilendirirseniz seviniriz.
Biz de sizden söz ederken “Gazeteci İbrahim Atmaca” diye söz ederiz gönül rahatlığıyla…
Yok eğer Gazetecilik konusunda yukarıda belirttiklerimden hiç birisi değilseniz, Alanya Cumhuriyet Başsavcılığına neden “Gazetecilik” yaptığınızı belirterek şikayetçi oluyorsunuz.
Müştekilikte bizim bilmediğimiz gazeteci olmanın bir avantajı mı var?
Benim kişisel hiç kimseyle sorunum olmaz.
Ama gördüğümü bildiğimi de yazarım bundan beni kimse alıkoyamaz.
Yeter ki belgeleyeyim.
Sizin haberiniz de hakkınızda yakalama çıkaran mahkemelerin tarih ve sayı numaralı ile verildiği küçük bir haberdi. Üstelik de cezaevinden çıktıktan sonra çağırdım geldiniz burada konuşulanları tekrar haberleştirdim.
Ama siz İnternette ATMACA TELEVİZYONUNUZDA atıp tutarken telefon ettim benim ile ilgili konuşuyorsunuz cevap hakkımı kullanayım diye çalan telefonu kapattınız cevap vermediniz.
Şunca yıldır bu alanda hizmet vermiş ve bugüne kadar yazdıkları yalanlanamamış biri olarak sizi muhat almam gerekir ama gene de insanlığımı bir yana kaldıramıyorum.
Serdar Aksoy döneminde SAHTE Hesaplara (SOYsuz Trollere) nasıl kayıtsız kalmadıysam benim ile ilgili ne yazdılarsa cevap verdiğim gibi sizi de es geçmek istemedim.
Ben Alaylı bir Gazeteciyim…
Dişimle turnağımla kazıyarak gece gündüz bu alanda emek vererek bugünlere geldim.
1989 Yılı Mart Ayında İzmir Cumhuriyet Bürosun’da Rahmetli Hikmet Çetinkaya’nın Cumhuriyet İzmir Büronun Müdürlüğü yaptığı dönemde “Muhabir” olarak başladığım gazetecilik yaşamımı 1992 yılında Menmen’de kurduğumuz Çağrı Radyo Televizyon’da Genel Yayın Yönetmeni olarak sürdürdüm. 1995 Yılında İzmir’de Genç Radyo kuruluşunun Yönetim Kurulu Başkanlığı yanı sıra Genel Yayın Yönetmeliği göreviyle gazeteciliğime devam ettim. 1995 yılından sonra Menemen’de “Aydınlığa Çağrı” ve “Yerel Haber” Karşıyaka’da da “Karşıyakatesi” Gazetelerini yayım yaşamına geçirdim izmtiyaz sahibi olarak. Genel Yayın Yönetmeni olarak da görev aldım.
1998 Yılında Ege Gökyüzü Bölgesel Radyo kuruluşunun Yönetim Kurulu Başkanlığını ve Genel Yayın Yönetmenliğini yaptım…
2018 Yılında da “Çağrı Haber” gazetesi’ni yayım yaşamına geçirdim.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenmiş “Basın Kartı” sahibiyim.
Siz “Gazeteci” iseniz, ben “Gazeteci” değilim…
1 Mart 1989 Yılında Muhabirliğe başladığım, 1992 yılından sonrada kendi yayın kuruluşlarımda araştırıp bulduğum ve kamuoyunu bilgilendirdiğim heberlerden hiç birini bugüne kadar yalanlayan çıkmadı.
Tıpkı Ustam Uğur Mumcu’nun dediği gibi:
“Ben; yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha dek, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız.”
Şimdi gelelim Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tebilgatında kaldığımız yere,
Yani GERÇEKLERE….
Talimat yoluyla benim verdiğim ifademden özetle; “Şüphelinin savunmasında özetle gazetecilik yaptığını, müştekiyi tanıdığını, haber kaynaklarından öğrendiği kadarıyla müştekinin yakalama kararları üzerine yakalanarak Şakran Cezaevine gönderildiğini öğrendiğini, bu nedenle haber yaptığını, müşteki cezaevinden çıktıktan sonra müşteki ile görüştüğünü ve kendisine verdiği demeci de haberleştirdiğini, haberde paylaşılan fotoğrafın da müştekinin sosyal medyada kullandığı herkese açık olan fotoğraf olduğunu, özel bir fotoğrafı ele geçirip kullanmadığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan ettiği…” denilmiş.
Savcılık şöyle devametmiş:
Yukarıda izah edilen iddialar ve savunma doğrultusunda müştekinin adli sicil kaydının incelenmesinde;
Gaziosmanpaşa 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/661 Esas – 2015/154 Karar sayılı hükmüyleTCK’nın 245/1 Maddesinde belirtilen suçtan dolayı 5 Yıl Habpis ve 60.00TL Adli Para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiğinin ve hükmün 06/121/2023 Tarihinde kesinleştiğinin.
Müştekinin kayıtlı olduğu dosyaların incelenmesinde:
Hınıs Sulh Ceza Hakimliğinin 2024/91 D.İş sayılı, 08/02/2024 Tarihli kararıyla hakkında yakalama emrinin düzenlendiğinin ve müştekinin yakalanması sebebiyle 14/02/2024 tarihinde yakalanmanın kaldırıldığının.
Kocaeli I. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2024/812 D. İş sayılı 07/02/2024 tarihli yakalama emri üzerine yakalanması sebebiyle 15/02/2024 tarinde yakalanmasının kaldırıldığının.
Küçükçekmece 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2024/1266 D.İş sayılı 05/02/2024 tarihli kararıyla yakalama emri düzenlediğinin ve müştekinin yakalanması sebebiyle 15/02/2024 tarihinde yakalamanın kaldırıldığının görüldüğü…
Yukarıda izah edilen müşteki iddiaları, şüphelinin savunmaları ile Uyap sisteminden elde edilen verilerin karşılaştırılmasında müşteki hakında kesinleşmiş 5 Yıl hapis cezasının bulunduğu, şüpheli tarafından yapılan haber tarihi ve içeriği de göz önüne alındığında hakkındaki yakalama kararları nedeniyle müştekinin yakalandığı, izah edilen hususlarla birlikte gazeteci olduğunu beyan eden müştekinin fotoğrafını müştekinin herkese açık olan sosyal medya profilinden elde ettiğini savunan şüphelinin savunmasının aksine de bir delil bulunmadığı, dolayısıyla şüphelinin üzerine atılı suçların yasal unsurları itibarıyle oluşmadığı anlaşılmakla, açıklanan sebeplerle yukarıda belirten şüpheliler hakkında kamu adına “KOVUŞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIĞINA”
Kararın müşteki vekiline ve şüpheliye tebliğine,
Suçtan zarar görenin, kararın kendisine tabliğinden itibaren iki hafta içerisinde 5271 sayılı CMK m.173/1 maddesi gereğince Alanya Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz Hakkını kullanmakta serbestisine5271 sayılı CMK m.172 ve m.173 gereğince karar verildi. 16.09.2025
Ben ne diyeyim?
Yine diyeceğim Uğur Ustamın sözleri ile aynı!
“Dün sabaha dek, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız.”
Bugün de yarın da yalanlayamayacaksınız.
Çünkü ben Gazetecilik yaptım, yapıyorum, yapacağım.
Sosyal Medya’da Fenomen olamaya çalışanlarla karşıtırmayın lütfen beni…