
Onu karşısında gören, şahane gözlerinden
hemen etkilenir.
Cana yakındır, yüreğinize hemen dokunur.
Hislerinizi hemen ısıtır;
Türkân Şoray'dır o!
Yıllardır
içtenliğiyle, yalınlığıyla hayranlarının "Sultan"ıdır!
Bu ifadeler onundur;
"Bazen bir kadın geliyor, 'Sen benim ailemin bir ferdisin' diyor.
Elinde bir albüm. Bakıyorum, bütün resimlerimi kesmiş yapıştırmış, ailesinden biri parça gibi görüyor beni.
Seyircimin bana duyduğu aşk.
Beni bütün hayatım boyunca besledi bu duygu!"
Yakın zamanda kaybettiğimiz Romancı Selim İleri, Şoray'ın halktaki karşılığını şöyle paylaşır;
"Türkan Şoray, yalnız sinemada bir kimliği canlandırmadı, yaşatmadı.
Çoğu kez o kimliğin yerine geçti ve o kimliği yaşadı.
Sinemanın Dostoyevski'dir."
Ünlü Yönetmen Atıf Yılmaz'ın deyişiyle de "onu ilk gören herkes âşık olur"...
222 film çevirmiştir...
Dünya rekorudur bu sayı!
Bir "Bodrum Hakimi" olur...
Bir "Dilâ Hanım"...
Bir "Selvi Boylum Al Yazmalım"...
Bir "Güllü"...
Bir "Vesikalı Yarim"...
Onu; her rolünde...
Kirpikleri...
Büyüleyici Şahane Gözleri...
Buğulu bakışları...
Zaman zaman çatık kaşları...
Zaman zaman gülümsemesiyle...
Elleri ile...
Utangaçlığı, mahçupluğuyla...
"Tapılacak Kadın"
Türkan Şoray!
Peki Yeşilçam'ın Yaşayan Efsanesi için şarkılar da bestelendiğini de bilir misiniz?
Yıl 1975'tir.
TRT Ankara Radyosu Sanatçısı Hüseyin Gökmen, Şoray 'ı arar, sanatçıya bir armağanı olduğunu söyler. Buluşurlar. Yanındaki teybi çalıştırır Gökmen ve yazdığı şarkıyı dinletir;
"Türkan Şoray, Türkan Şoray/ Gönüllere doğan ay/ Bana bir tebessüm et/ Sana çölleri cennet/ Yıldizlardan bir buket yapardım Türkan Şoray/ Gözlerin sözlerin herşeyin boş/ Bir tebessüm edersin sarhoş..."
Ve bu şarkı TRT 'nin repertuvarındadır.
Hafif Müzik Sanatçısı Nükhet Duru da, Sultan'a şarkı yapmıştır ve o buğulu sesiyle "Gümüş" albümüne koymuştur.
Mete Özgencil sözlerini yazmıştır "Türkan Şoray'ın Gözleri"ni;
"...An gelir dağılır o yüz/ An gelir avunur hemen/ Yaz gelir bize gülseniz, o gözlerinizbir de siz/Dağ gibi yapayalnızız, dağlanıp da yaş almışız/ Yaz gelir bize gelseniz/ O gözleriniz, bir de siz/ Asi ürkek Türkan Şoray!"
Bir sürpriz beste de üniversite öğrencisi Orkun Zafer Özgelen'dendir.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Türkan Şoray'ın da katıldığı sinema etkinliğinde piyano çalarak bestesini okur Öngelen;
"Küçüktüm herkes senden bahserdi/ Annem Yeşilçam'ın tek sultanı o derdi/ İşte ilk aşık olduğum kadın/ Her sokak başına yazılsın adın/ Yeşilçam'ın sultanı, sultanım, sultan..."
Sultan'ın da gözleri dolmuştur kendisine ithaf şarkıyla.
Gençle kucaklaşır, onu bağrına basar...
***
Livaneli ne güzel tarif etmiş Sultan'ı;
"Bu ülke kadınlarının iri, siyah ve çile çekmiş gözleri Türkan Şoray olarak yansıdı beyaz perdeye.
Ona bu yüzden 'Sultan' denildi. Çünkü bu yüz bir Belçikalıya ait olamazdı, bir Fransız, İngiliz, Amerikalı,
Hintli, İtalyan, Arap değildi. Türkiye’ye özgü bir kimyayı yansıtıyordu.
Anadolu’nun yüzüydü.
Bu topraktaki milyonlarca kadın yüzünün bileşkesiydi.
Evlere kapatılan, tarlada çalıştırılan, çarşaf altında gizlenen, doğuran, doğumlarda ölen, milyonlarca kadının ifadesiydi.
Her ülkenin bir yüzü vardır.
Fransızların Marrianne'i, İtalyanların Sofia Loren'i...
Türkiye'nin yüzünü hiç kimse Türkan Şoray kadar simgeleyemedi."
İşte Türkan Sultan!
O, hepimizin hayatında bir şekilde yer tutmuştur.
Dünyayı içtenliğiyle gözlerine hapsedendir o!
İYİ Kİ TÜRKAN ŞORAY'IMIZ VAR...