İçel Sanat Kulübü’nün Mersin Gazeteciler Cemiyeti iş birliğiyle hazırladığı ve sonucunda “Mersin Basın Tarihi” adlı kitaba evrilmesini plânladığımız “Mersin Basınının Duayenleri” zincir söyleşilerimizin 8. konuğu…

Gazeteci büyüğümüz, ustamız…

2 Nisan 1940 Salı günü Mersin’de doğar Özer Işık. Doğuşundan itibaren çocukluğu boyunca araştırmacı ve hep kuşkuludur ya, yani gazetecilik refleksleri taşır bilmeden. Bilinçli olarak ilgisi ve isteği ise Mersin Lisesi’nde okurken, okulun amatör ruhla tüm zorluklara karşın gerçekleştirilen basılı yayın organı Haftalık Dergi’de başlar. Bu dergide çeşitli disiplinlerde yazılarıyla birlikte en çok ilgi duyduğu alan olan spor yazıları yayımlanır…

Okuldan sonra gazetecilik yapmaya karar verdiğinde ilk durağı Hürses gazetesi olur. Sonrasında ise Mersin’deki hemen hemen tüm gazetecilerin yetiştiği, bir okul gibi görülen Sonhaber gazetesi ve -yattığı yerde incinmesin, huzurla uyusun- merhum Tankut Tufanlı uzuuun yıllar…

Özer ağabeyimizin ulusal basınla tanışması Türk Haberler Ajansı ile başlar. Sonraki yıllarda gurur duyarak gerçekleştirdiği gazetecilik mesleğinde en çok keyif aldığı dönemi olarak bahsettiği Türk Haberler Ajansı dönemi…

Dost canlısıdır Özer ağabeyimiz, paylaşımcı ve vefakârdır. Ağabey, babadır; hep güven veren çınardır aynı zamanda…

Türk Haberler Ajansı’nda birlikte çalıştığı Faik Gürses; Tercüman gazetesinde göreve başlayınca, Özer ağabeyimize de Tercüman gazetesinin Mersin temsilcisi olarak birlikte çalışmak istediğini söyler. Teklifi kabul eden Özer ağabeyimiz Tercüman gazetesinin Mersin temsilcisi olur…

Çalışkandır, Atatürkçüdür, dürüsttür Özer ağabeyimiz, tuttuğunu koparır ya; bu sefer de Tercüman gazetesinin Mersin temsilcisi olarak çalışırken Hürriyet Haber Ajansı Adana Büro Şefi Orhan Apaydın kendisini Hürriyet Haber Ajansı’nda birlikte çalışmaya davet eder. Bir süre Mersin’de çalıştıktan sonra Hürriyet Gazetesi Adana Bürosu’na geçer. Adana Büroda taşra muhabirlerinin haberlerini redakte eden Özer Işık; Mersin - Adana arası yolculuklardan bunalır, bir Mersinlinin önünde sonunda yaptığı şeyi yapar ve Adana Çukurova gazetesinin Mersin temsilcisi olarak tekrar doğduğu topraklara, iyot kokulu güzel Mersin’e döner…

Dedim ya: Çalışkandır, sorumluluk sahibidir ve fark yaratır diye Özer ağabey için. Hiçbir zaman emekliliği yoktur ama meslek yaşamında son teklifi Mersin Belediye Başkanı Okan Merzeci’den alır. Ve Mersin Belediyesi’nde Basın Yayın Müdürü olarak göreve başlar…

Başarılarla dolu yıllar birbirini kovalar…

Uzun yıllar çalıştığı Mersin Belediyesi’nde; belediye başkanları rahmetli Kaya Mutlu, sonrasında yine Okan Merzeci, Hüseyin Alpan, Halil Kuriş ve son olarak da Macit Özcan’ın ilk dönemi boyunca hizmet eder bir yönetici gazeteci olarak kente ve belediyeye…

Gazeteci emekli olmaz ama son görev yeri olan Mersin Belediyesi’nden şeklen emekliye ayrılır Özer ağabeyimiz…

Gazetecilik bu; işler ruha, nakış nakış. Şeklen emekliye ayrılsa, adına “Emek’li” dense bile son ânına kadar refleksleriyle haber kovalar gazeteci…

56 yıldır hayatı paylaştığı eşiyle, ikiz kızları ve oğulları olmak üzere toplam 3 evlatları olur Özer ağabeyimizin. Onlardan da 4’ü kız olmak üzere, 6 torun…

Ne mutlu Özer ağabeyimize, ne mutlu IŞIK çiftine; evlatlarına torunlarına, kızlarına oğullarına. Ne mutlu güzel aileye, güzel insanlara…

Ne mutlu paylaşanlara, paylaştıkça çoğalanlara…

Sağlıklı, yaşama sevinci dolu, ailesi ve tüm sevdikleri-sevenleriyle birlikte, daha nice yıllar ve güzel bir yaşam dilerim Özer ağabeyime. Allah sizi; evlatlarınızın, torunlarınızın, dostlarınızın ve biz meslektaşlarınızın başından eksik etmesin…

Gösterdiğiniz yol, tuttuğunuz IŞIK çok kıymetli. İyi ki varsınız…

Tüm ilgili dostları, 7 Kasım Salı günü saat 18.00'de İçel Sanat Kulübü'ne bekleriz...

Özer IŞIK…

İçel Sanat Kulübü’nün Mersin Gazeteciler Cemiyeti iş birliğiyle hazırladığı ve sonucunda “Mersin Basın Tarihi” adlı kitaba evrilmesini plânladığımız “Mersin Basınının Duayenleri” zincir söyleşilerimizin 8. konuğu…

Gazeteci büyüğümüz, ustamız…

2 Nisan 1940 Salı günü Mersin’de doğar Özer Işık. Doğuşundan itibaren çocukluğu boyunca araştırmacı ve hep kuşkuludur ya, yani gazetecilik refleksleri taşır bilmeden. Bilinçli olarak ilgisi ve isteği ise Mersin Lisesi’nde okurken, okulun amatör ruhla tüm zorluklara karşın gerçekleştirilen basılı yayın organı Haftalık Dergi’de başlar. Bu dergide çeşitli disiplinlerde yazılarıyla birlikte en çok ilgi duyduğu alan olan spor yazıları yayımlanır…

Okuldan sonra gazetecilik yapmaya karar verdiğinde ilk durağı Hürses gazetesi olur. Sonrasında ise Mersin’deki hemen hemen tüm gazetecilerin yetiştiği, bir okul gibi görülen Sonhaber gazetesi ve -yattığı yerde incinmesin, huzurla uyusun- merhum Tankut Tufanlı uzuuun yıllar…

Özer ağabeyimizin ulusal basınla tanışması Türk Haberler Ajansı ile başlar. Sonraki yıllarda gurur duyarak gerçekleştirdiği gazetecilik mesleğinde en çok keyif aldığı dönemi olarak bahsettiği Türk Haberler Ajansı dönemi…

Dost canlısıdır Özer ağabeyimiz, paylaşımcı ve vefakârdır. Ağabey, babadır; hep güven veren çınardır aynı zamanda…

Türk Haberler Ajansı’nda birlikte çalıştığı Faik Gürses; Tercüman gazetesinde göreve başlayınca, Özer ağabeyimize de Tercüman gazetesinin Mersin temsilcisi olarak birlikte çalışmak istediğini söyler. Teklifi kabul eden Özer ağabeyimiz Tercüman gazetesinin Mersin temsilcisi olur…

Çalışkandır, Atatürkçüdür, dürüsttür Özer ağabeyimiz, tuttuğunu koparır ya; bu sefer de Tercüman gazetesinin Mersin temsilcisi olarak çalışırken Hürriyet Haber Ajansı Adana Büro Şefi Orhan Apaydın kendisini Hürriyet Haber Ajansı’nda birlikte çalışmaya davet eder. Bir süre Mersin’de çalıştıktan sonra Hürriyet Gazetesi Adana Bürosu’na geçer. Adana Büroda taşra muhabirlerinin haberlerini redakte eden Özer Işık; Mersin - Adana arası yolculuklardan bunalır, bir Mersinlinin önünde sonunda yaptığı şeyi yapar ve Adana Çukurova gazetesinin Mersin temsilcisi olarak tekrar doğduğu topraklara, iyot kokulu güzel Mersin’e döner…

Dedim ya: Çalışkandır, sorumluluk sahibidir ve fark yaratır diye Özer ağabey için. Hiçbir zaman emekliliği yoktur ama meslek yaşamında son teklifi Mersin Belediye Başkanı Okan Merzeci’den alır. Ve Mersin Belediyesi’nde Basın Yayın Müdürü olarak göreve başlar…

Başarılarla dolu yıllar birbirini kovalar…

Uzun yıllar çalıştığı Mersin Belediyesi’nde; belediye başkanları rahmetli Kaya Mutlu, sonrasında yine Okan Merzeci, Hüseyin Alpan, Halil Kuriş ve son olarak da Macit Özcan’ın ilk dönemi boyunca hizmet eder bir yönetici gazeteci olarak kente ve belediyeye…

Gazeteci emekli olmaz ama son görev yeri olan Mersin Belediyesi’nden şeklen emekliye ayrılır Özer ağabeyimiz…

Gazetecilik bu; işler ruha, nakış nakış. Şeklen emekliye ayrılsa, adına “Emek’li” dense bile son ânına kadar refleksleriyle haber kovalar gazeteci…

56 yıldır hayatı paylaştığı eşiyle, ikiz kızları ve oğulları olmak üzere toplam 3 evlatları olur Özer ağabeyimizin. Onlardan da 4’ü kız olmak üzere, 6 torun…

Ne mutlu Özer ağabeyimize, ne mutlu IŞIK çiftine; evlatlarına torunlarına, kızlarına oğullarına. Ne mutlu güzel aileye, güzel insanlara…

Ne mutlu paylaşanlara, paylaştıkça çoğalanlara…

Sağlıklı, yaşama sevinci dolu, ailesi ve tüm sevdikleri-sevenleriyle birlikte, daha nice yıllar ve güzel bir yaşam dilerim Özer ağabeyime. Allah sizi; evlatlarınızın, torunlarınızın, dostlarınızın ve biz meslektaşlarınızın başından eksik etmesin…

Gösterdiğiniz yol, tuttuğunuz IŞIK çok kıymetli. İyi ki varsınız…

Tüm ilgili dostları, 7 Kasım Salı günü saat 18.00'de İçel Sanat Kulübü'ne bekleriz...